X

2019 Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası / 2

49 yılda sıfır altın, 30 dakikada iki altın

ATLETİZM DÜNYASI

Glasgow’daki Avrupa Atletizm Şampiyonası’nın ikinci gününde tam anlamıyla Norveç şovu vardı. 1970’ten bugüne kadar düzenlenen Avrupa şampiyonalarında hiç altın madalya kazanamayan Norveç bu kez yarım saat içinde iki altın birden alarak gecenin en başarılı takımı oldu.

2 Mart 2019 gününe kadar Norveç’in Avrupa salon atletizm şampiyonaları tarihindeki bilançosu şöyleydi: 0 (sıfır) altın, 3 gümüş ve 7 bronz. Norveç atletizminin önce 1990’larda sonra da 2010’larda yaptığı sıçrama açık havada altınlara getirmiş ama bu bir türlü salona sirayet etmemişti. Bu makus talih dün akşam 30 dakika içinde değişiverdi. Nasıl mı? İşte böyle:

Öncelikle Norveç, Glasgow’daki Avrupa şampiyonasına sağlam bir kadroyla geldi. 400 metre engellide geçen iki yıla damgasını vuran Karsten Warholm salonda yarışmaya karar verdi ve ocak ayında kırdığı ülke rekoruyla Glasgow’a geldi. Keza orta mesafenin korkulu ailesi Ingrebrigtsenler eksiksiz şekilde piste çıktı. Dün akşam ise bu planın meyvelerini topladılar.

Piste önce 3000 metre erkekler finali için Henrik Ingrebrigtsen (28) ve kardeşi Jakob Ingrebrigtsen (18) çıktı. Muhtemelen diğer 10 atlet onların gücünden çekinmiş olsa gerek ki 25 15 tur boyunca tempoyu Ingrebrigtsen kardeşlere bıraktılar. Böylece iki kardeş düşük bu çaptaki bir final yarışı için düşük tempo belirlediler. Öyle ki ilk yarı final serisine nazaran 1000 metreyi 5 saniye, 2000 metreyi de 9 saniye daha yavaş geçtiler. Belli ki iş son turdaki ataklara kalacaktı.

Burada da genç Ingrebrigtsen’in fulesine karşı koymak pek mümkün olmadı ve beklendiği gibi Jakob bitiş çizgisini ilk sırada geçti. Ingrebrigtsenler tek darbeyi ağabey Henrik’in saniyenin binde üçü farkla gümüşü Britanyalı Chris O’Hare’ye kaptırmasıyla aldılar. Ama Henrik yarış sonrası esprili ve mutluydu: “Chris’in geldiğini dev ekrandan gördüm ve gençliğimde çok izlediğim McGyver gibi atladım. Yeteceğini zannetmiştim. Bence bronzun yanı sıra Jakob’un altınının yarısını da hak ettim. Bugün önemli olan kazanmamızdı ve Norveç takımı kazandı.”

CİLA DA WARHOLM’DAN GELDİ

Tam Norveç 3000 metredeki bu çifte madalyayı kutluyordu ki, bu kez 400 metre erkekler finalinin vakti geldi. Karsten Warholm geçen iki sezon açık havada 400 metre engelde madalyaları toplamış, salona pek bulaşmamıştı. Bu sezon salonda da koştu ve ocak ayında 45,56 saniye ile Norveç rekoru kırdı. Glasgow’da da seçme serilerinde çok rahattı ve finalin favorisiydi. Kulvarlı koşulan ilk 150 metreyi önde geçen Warholm ritmini hiç kaybetmeden son tura girdi. Ancak İspanyol Husillos ve Hollandalı Van Diepen peşini hiç bırakmadılar ve Norveçli atlet bu kez sonuna kadar yarışa asıldı ve bitiş çizgisini ilk sırada geçerek ülkesine gecenin ikinci altın madalyasını kazandırdı. Warholm aynı zamanda Doğu Alman Thomas Schönlebe’nin 31 yıldır kırılamayan Avrupa salon rekorunu da egale etti. Husillos ve Van Diepen’in de ulusal rekorlarını kırdığını ekleyelim. Kısacası Norveç geceyi ikisi altın üç madalya ve bol alkışla kapattı.

BİR MADALYA DA TÜRKİYE’YE

İkinci günün tek gülenleri Norveçliler değildi elbette. Bir kere merakla beklenen sprintlerin günüydü dün. Bu sprintlerden Türkiye de bir madalya çıkarmayı başardı. 60 metre erkeklerde ilk tur ve yarı final serilerinde birinci sırayı alan Zafer Emre Barnes finalin de favorisiydi. Orta karar bir çıkış yapan Barnes son metrelere kadar öndeydi, hatta tribünden kazandığını zannettik. Ancak son 20 metrede atak yapan hemen sağındaki Slovak Jan Volko saniyenin yüzde biri farkla ve 6,60 saniyeyle birinciliği kapmayı başardı. Yarış sonrası Barnes koluna bir darbe geldiğini ve ritmini yitirdiğini söyledi ama genelde mutluydu ilk bireysel uluslararası madalyasını kazanmaktan dolayı: “Gümüş madalya kazandığım için heyecan duyuyorum. Aslında kendim, ailem ve ülkem için çok daha iyisini yapmak isterdim. İlk sırada olduğumu hissettiğim anda sağ taraftan koluma bir darbe geldi ve ritmimi kaybetmeme sebep oldu ama şikayetçi değilim.”

Gecenin diğer finallerinde ise biraz göz yaşı biraz eğlence vardı. Öncelikle erkekler yüksek atlamada madalya getiren dereceler hayal kırıklığı yarattı. Ancak İtalyan atlet Gianmarco Tamberi bütün tiyatro yeteneğini kullanıp seyirciyi avucunun içine aldı, onları bol bol eğlendirdi ve günün sempati şampiyonu oldu. 2,32 metreyle gelen altın madalya da cabası. Gümüş alan Konstantinos Baniotis bile ikinci sırada kalmaktan şikayetçi değildi yarış sonrası “büyük bir şampiyonada ilk madalyamı kazandığım için mutluyum. Aynı zamanda arkadaşım Gianmarco kazandığı için de mutluyum” diyordu.

Erkekler sırıkla atlamada iki Polonyalı’nın çekişmesinden ise 5,90 metreyle Pawel Wojciechowski galip çıktı. Vatandaşı Piotr Lisek iki yıl önceki altının yanına bu kez bir gümüş madalya ekledi. Polonya’nın yüzünü güldüren bir başka isim ise 60 metre kadınlarda 21 Ewa Swoboda oldu. İlk tur ve yarı finalde de formuyla dikkat çeken Polonyalı atlet 7,09 saniye ile farklı bir birincilik aldı. Foto finişe yer bırakmayan bu sonuçtan sonra sevinç göz yaşlarını tutamayan Swoboda salon içi yayınına konuşmakta zorlandı. Polonyalı gazeteci Kamil Kolsut’a göre genç sprinter geçen yıllarda bazı disiplin sorunları yaşadığından potansiyelini piste yansıtamamıştı. “Bu yıl çok daha olgun bir Ewa var karşımızda. Yeni çalışma disiplini sayesinde kilo da verdi ve bu sayede burada altın madalyayı kaptı.”

SABAH SEANSINDA NELER OLDU?

Sabah seansında sprintlerin ilk tur seçmeleri vardı. Glasgow 2019’da ikinci günün sabah seansına da sprint elemeleri damga vurdu. Hem kadınlarda hem erkeklerde 60 metre elemelerinde altışar, 60 metre engellide ise dörder eleme serisi koşuldu. Erkekler 60 metrede favorilerden Türk atlet Zafer Emre Barnes (6,69 sn) ve Oji Edoburun (6,67 sn) serilerini rahatlıkla kazanırken sürprizler de vardı. 24 yaşındaki Türk sprinter Aykut Ay ikinci seride 6,73 saniyelik derecesiyle ilk sırayı alarak yarı final sıçradı. Keza genç Yunan koşucu Konstadinos Zikos 6,66 saniyede serisini kazanırken EAA kontenjanından şampiyonaya katılan Britanyalı Richard Kilty’yi de geride bıraktı.

Kadınlar 60 metrede ise favori atletler serilerini kazanmayı bildi: Asha Philip (7,23sn), Ewa Swoboda (7,14 sn), Rachel Miller (7,24 sn), Carolle Zahi (7.29 sn) ve son olarak eski şampiyon Dafne Schippers (7.24 sn).

60 metre engellide ise en iyi iki derece ilk seride geldi. 2016 Olimpiyat ikincisi İspanyol Orlando Ortega, Britanyalı Andrew Pozzi’nin önünde 7,61 saniyeyle kazandı. Fransızlar Martinot-Lagarde ve Manga da ilk turun diğer dikkat çeken isimleriydi. Kadınlarda ise favori isimler en iyi dereceleri elde ederken dün pentatlonda bronzu boynuna takan Fransız Solene Ndama 8,04 saniye ile kariyer en iyisinde yaklaşıp yarı final öncesi iddiasını ortaya koydu.

Sabah seansında ayrıca kadınlar saha yarışmalarında da iki seçme yapıldı. Uzun atlamada dünya ve Avrupa salon şampiyonu unvanlı Sırp İvana Spanoviç 6,79 metreyle en iyi atlayışı yaptı. Sırıkla atlamada da dünya, olimpiyat ve Avrupa şampiyonu Yunan Ekaterini Stefanidi 5,60 metreyle finale çıkan 8 atlet arasında yer aldı.

TÜRK SPORCULAR NE YAPTI

Avrupa Şampiyonası’nda tecrübesizlik Türk sporcuları olumsuz etkilemeye devam etti. İlk kez büyükler seviyesinde yarışan Türk atletler istedikleri dereceyi elde edemedi. Örneğin, 2017 dünya gençler şampiyonu Mizgin Ay ise üçüncü seride iyi çıkış yapmasına karşın yarışın sonunu getiremedi ve 7,42 saniyelik derecesiyle beşinci olabildi. Diğer serilerden sonuçlarla en iyi altı kaybeden sporcu arasına da giremeyen Mizgin şampiyonaya veda etti. Yarış sonrası “İyi start aldım ama kafamı erken kaldırdığımı düşünüyorum. Buraya 7,37 saniyeden daha hızlı koşmak için geldim. Nasıl böyle oldu gerçekten anlayamadım. Beklemediğim bir sonuç aldım.” Diğer serilerin sonuçlarını Azeri Zekiyye Hasanova ile takip eden Mizgin en iyi altı derece arasına giremedi.

Keza kadınlar 60 metrede bir yıldır büyük çıkış yakalayan, geçen yılın dünya gençler beşincisi Şevval Ay da ilk kez büyüklerle yarışma imkânı buldu. İlk engele çarpınca ritmini kaybeden Şevval Ay 8,46 ile tüm atletler arasında en kötü dereceyi yaptı. “Buranın ayrı bir havası var. Bu büyük bir organizasyon. Yaşça büyük sporcularla, Avrupa’nın en iyi atletleriyle yarışıyoruz. Tüm bu atletlerin kim bilir kaçıncı deneyimi. Bir dahaki şampiyonada daha iyi dereceler elde edeceğim. Elbette yılmayacağım, daha iyisini yapmak için çalışacağım.”

60 metrede Kayhan Özer de ilk büyük şampiyona heyecanına yenik düşenlerdendi. 6,87 saniyelik derecesiyle serisinde beşinci olabildi. Aykut Ay da yarı final serisinde yine 6,73 saniye koştu ama bu kez beşinci olup elendi. “İlk turda birinci olunca kendime galiba biraz fazla güvendim. Yine de şikayetçi değilim. Bu sezonki en iyi derecemi tekrar ettim. Benim için olumlu biten bir şampiyona oldu.”

Categories: Atletizm
Alp Ulagay:
Related Post